GÜRCİSTAN (GÜRCİSTAN CUMHURİYETİ)
Konumu: Karadeniz’in doğu kıyısı,
Güney Kafkasya
Başkenti: Tiflis
Para Birimi: GEL - Gürcistan
Larisi (1 Gürcistan Larisi yaklaşık 1,25-1,30 Türk Lirasına denk gelmektedir) Güncel kur için http://www.xe.com/ 'u ziyaret edebilirsiniz.
Dili: Gürcüce
Keşif Noktamız BATUM - BATUMI
Ağustos/2012’deki Karadeniz
seyahatimiz esnasında geçmeye karar verdik Gürcistan tarafına.
Gezimiz esnasında aracımızlayız
ve düşüncemiz komşu ülkeye de aracımız ile geçiş yaparak oradaki şehir içi
ulaşımda zaman kaybı sorununun da bu şekilde üstesinden gelmek...
Süremizin sınırlı olması, kara
yoluyla ilerleyecek olmamız ve buna bağlı olarak da yakın olması nedeniyle
ziyaret noktamız Batum (Batumi), ziyaret süremiz ise 1 gece & 1 gün. Süremiz
sınırlı çünkü Bayramın 2. Günü Ordu’da dostlarımız ile buluşacağız.
Ramazan Bayramının arefesinde
saat 19:00 sularında Sarp (Sarpi) sınır kapısındaydık, ya da sınır kapısına
yaklaşmıştık desem daha doğru olur çünkü o güne kadar sadece ana haber
bültenlerinde görmeye alışık olduğum kilometrelerce uzayan araç kuyruğunu o gün
canlı canlı görmüş oldum. Araç kuyruğunun çok büyük bir kısmını tırlar ve
kamyonlar oluştursa da bizim gibi kaçamakçılar da yok değildi...
* Sınırı kendi araçları ile geçecek ve Gürcistan sınırları içerisinde araç kullanacak olanlar için ufak ama önemli bir uyarı: Trafik ve park kuralları ile hız limitlerine uyulması şart zira uyulmaması halinde hapis cezasına varan yaptırımlar söz konusu.
* Sınırı kendi araçları ile geçecek ve Gürcistan sınırları içerisinde araç kullanacak olanlar için ufak ama önemli bir uyarı: Trafik ve park kuralları ile hız limitlerine uyulması şart zira uyulmaması halinde hapis cezasına varan yaptırımlar söz konusu.
Görevli trafik polisine kuyruğun
ne kadar sürede eriyeceğini sorduğumuzda aldığımız 3-4 saat cevabı ve yine aynı
polisin yönlendirmesiyle arabamızı sınır kapısındaki otoparklardan (ki
otoparkların hepsi makul ücretli ve başlarında görevliler var, güvenlik vb
açıdan endişe etmenize gerek kalmıyor) birine park edip sınırı yaya geçmeye
karar verdik. Görevli polis sınırı geçer geçmez taksilerin olduğunu ve şehir
merkezine uygun bir ücret karşılığı götürdüklerini ifade etmesi kararımızı da
iyiden iyiye pekiştirmiş oldu. Aracımızı sahile çok yakın bir otoparka
parkederek yanımıza ihtiyaçlarımız dahilindeki özel eşyalarımız alarak sınır
kapısının Türk tarafına doğru yürüdük (yürüdük diyorum ama gözünüz korkmasın,
mesafe 100 metreyi geçmez). Yürürken dikkatimizi çeken bir ayrıntı: Çok sayıda
Türk bizim gibi aracını otoparka bırakarak yaya geçiyor sınır kapısını ve hepsi
de son derece şık giyimliler - bizim görüntümüzden son derece farklı olarak. Neden mi? Batum’un gece hayatı ve işgörür
kumarhaneleri... (Belirtmem şart, KKTC'deki kumarhaneleri bilenlerin beklentilerini minimumda tutmasında fayda var zira Batum'dakiler oldukça ufak ve gösterişten de bir o kadar uzaklar) Sonradan da şahit oluyoruz ki günübirlik gezmek ve eğlenmek
için yüzlerce Türk geçiyor her gün sınırı... Sırtta çantalar ve ayağımızda spor
ayakkabılar ile turist modunda geldiğimiz polis kontrol noktasında önümüzde 5-6
kişi var (bu sırada araç kuyruğunda bekleyenlere üzülmemek elde değil tabii J). Geçiş esnasında pasaportunuzun
yanında bulunması gerekmiyor, Nüfus Cüzdanınızı beyan etmeniz ve geçiş ücreti
olarak 1-TL’yi nakit olarak ödemeniz yeterli. -Bu esnada size kaç gün ve nerede
kalacağınızı sorabilirler, formalite olduğunu düşünüyorum çünkü herkese
sormuyorlar ve sorduklarında da çok irdelemiyorlar.- Ödemenin ardından size
ülkeden çıkış yaptığınıza dair tarih ve ödeme bilgisi içeren bir kağıt
veriyorlar, bu kağıdı kaybetmemeniz önemli çünkü Türkiye’ye geri girerken bu
kağıdı görevlilere vermelisiniz (Aynı KKTC'ye girişlerde olduğu gibi).
Gürcistan tarafına geçince kimlik
kontrolünün ardından çantalarımızı X-Ray’den geçirip dışarı çıktık ve işte
Gürcistan topraklarındayız ancak Karadeniz’in yağışı ve haşin dalgalarında
değişen birşey yok :) Sınırı geçerken Duty Free Shop'lar (gümrüksüz satış mağazaları - biri Setur'a aitti https://www.seturdutyfree.com/dutyfree/stores.seam?limit=4) dikkatimizi çekiyor ancak içlerine dalmıyoruz. Dönüş yolunda uğrayacağız, şu an yanımızda yük etmek anlamsız... Ve dönüşte uğradığımızda öğreniyoruz ki kişi başı 4 litre alkollü içecek alma ve sınırdan geçirme hakkımız var, yanında çikolatalar da cabası tabii :)
Dışarı çıktığımızda ufak bir
meydan karşılıyor bizi. Birkaç bakkal-market, kafe ve döviz bürolarıyla
taksiler içeriden çıkanları bekliyor... Yağış olduğu için bakkaların,
marketlerin ve kafelerin önlerindeki şemsiye altları dolu hep. Taksi, bakkal,
restoran vb durumlarda kullanabilmek için döviz bürosuna uğrayarak
ceplerimizdeki Liraları Lari yapıyoruz :) Belirtmekte fayda var; taksi için yeterli tutarda dövizi sınırdaki döviz bürolarında bozdurup cep harçlığı için şehir merkezini beklemek mantıklı olabilir çünkü merkezdeki döviz büroları her zaman için havaalanı, gar, sınır kapısı, vb yerlerdeki döviz bürolarına göre daha iyi bir kur üzerinden işlem yaparlar...
Öğleden sonra sınır kapısına
doğru yol alırken kalacağımız oteli www.booking.com
‘dan ayarlamayı unutmadık. Her seyahatimizde olduğu gibi Batum macerasında da
otel kriterlerimiz değişmedi: temiz oda, uygun fiyat, merkeze ulaşım kolaylığı
olan lokasyon. Bu çerçevede gözümüze kestirdiğimiz ve bizi gece misafir edecek yer Hotel Prestige.
15 km uzaklıktaki Batum şehir merkezine ulaşmak
için atlıyoruz taksiye, merkeze gidecekseniz taksimetre açmıyorlar, merkeze
ulaşım 15-GEL ve 15-20 dakikalık bir mesafe. Durumdan memnunuz :)
Yol boyunca zaman zaman sahili
takip ettik zaman zaman da kıvrılan yollar ile bağlar bahçeler selamladı bizi,
biz yerel halkın yaşam şartlarına tanıklık ederken...
Ağustos ayında çiseleyen yağmur,
evet Karadeniz’deyiz! Yolda güneşi de batırdık ve ıslak bir Batum akşamında
otelimizin önündeyiz! Otel görevlilerinin yabancı dili oldukça az, e bizde de
Gürcüce olmayınca çat-pat işaret ve vücut diliyle anlaşıyoruz :) Ancak otel personelinin internet üzerinden yapılan rezervasyonları düzenli takip etmediğini anladık çünkü booking.com rezervasyonumuz olduğunu söylediğimizde onlarda kayıt gözükmediğini ifade ettiler; rezervasyonumuzu telefondan gösterip aynı gün öğleden sonra yaptığımızı söylediğimiz zaman sisteme girip kontrol ederek bize odamızı verdiler. Buna benzer bir aksaklık yüksek sezonda aynı odanın birden fazla satışına yol açabilir belki de, bu çerçevede dikkatli olmakta fayda var diye düşünüyorum. Resepsiyonda otelin
tanıtım broşürleri aynı zamanda şehir haritası ve turistik-görülmesi gereken
yerlerin tamamına yakını işaretlenmiş bizi bekliyor. Şehir merkezi çok geniş
bir alana yayılmamış olduğundan gitmek istediğimiz yerlere yürüyerek ulaşmayı
hedefliyoruz, herhangi bir araç kullanmayacağız.
Önceden de belirttiğim gibi şehir merkezi ve gezilebilecek yerler dar bir alanda, yaya olarak hepsini gezebilirsiniz. Keyifli bir Batum gezisi için bir haftasonu, yani 2 gün-1 gecelik bir zaman dilimi yeterli olacaktır...
İşte Batum sokaklarında bizi karşılayan tüm güzellikler!
Dancing Fountains - Danseden Fıskiyeler
Geceden kareler
İşte Batum sokaklarında bizi karşılayan tüm güzellikler!
Dancing Fountains - Danseden Fıskiyeler
Geceden kareler
Alphabetic Tower - Alfabe Kulesi
Monument of Ilia Chavchavadze - Ilia Chavchavadze Anıtı
Europe Square - Avrupa Meydanı
Astronomical clock - Astronomi Saati
Piazza Square - Piazza Meydanı
Colonnades - Sütunlar
Holy Mother Virgins Nativity Cathedral
Love Statue - Aşk Anıtı
Batumi Sea Port - Batum Limanı
Chavchavadze Street - Chavchavadze Caddesi şehrin en büyük caddelerinden biri (Otelimizin yanı)
Gündüz hayatı
Akşam eve ekmek götürebilmek için gündüz işleyen demirler...
Yiyip içmeden olmaz...
Armut aromalı limonatayı (Pear Lemonade Zandukeli with gas) tatmadan dönmeyin! http://castel.all.biz/lemonade-carbonated-gg1050135
Yerel tatları deneyebileceğiniz sahilde güzel bir mekan Beregi Restaurant ve manzarası
Bu manzara eşliğinde limonatamı içerken kaçapuri (üzerinde yumurta olan yuvarlağımsı küçük peynirli pide olarak tanımlayabiliriz) yemeyi de ihmal edemezdim :)
Her köşe başında görebileceğiniz bira dolapları bir çok değişik markada 2.5 litrelik pet şişeler ile dolu...
İçeceklerinizi, satın aldığınız bakkal ve marketlerin birçoğunun önünde bulunan masa veya bistrolarda arkadaşlarınızla keyifle yudumlamanız da mümkün.
Batum gece hayatı denince öncelikle akla gelen kumarhaneler oluyor. Büyük otellerin (Sheraton, Radisson Blu, Intourist, vb) kendi kumarhaneleri var ancak otellerin yanısıra caddelerde irili ufaklı çok sayıda kumarhaneye rastlamak da mümkün. Biz şansımızı Radisson'un salonunda denemeye karar verdik. Girişte pasaport veya nüfus cüzdanınızı ibraz ederek kayıt yaptırıyorsunuz. Görevliler T.C. kimliğini görünce 'hoşgeldiniz, iyi akşamlar' vb Türkçe bilgilerini size sunuyorlar ve kayıt işlemlerinin tamamlanmasının ardından Gürcü aksanları ile 'İyi şanslar' dilekleriyle sizi salona uğurluyorlar :) Salonda fotoğraf ve kayıt yasak olduğu için fotoğraf makinamı görevlilere emanet ettim ancak telefonları alıkoymuyorlar. Salona girdiğimizde kendimizi ülkemizde veya KKTC'de gibi hissettik, etrafımızdaki misafirlerin tamamına yakını Türkçe konuşuyordu... Yeme-içmemin ücretsiz olduğu mekanda yelpaze geniş, istediğiniz oyuna oturmanız mümkün..
Kumarhaneler haricinde, sahil boyunca uzanan meşhur Batum Bulvarı'nda (ki bu bulvar trafiğe tamamen kapalı, sahile paralel oldukça geniş yaya yollarından oluşuyor; Batumi Boulevard, Seaside Boulevard veya Seaside Park olarak anılıyor) bulunan mekanların bir kısmı gündüz saatlerinde kafe ve beach bar konseptinde iken havanın kararmasıyla beraber çalan müziğin de değişmesiyle kapılarını restoran ve kulüp severlere açıyorlar. Bu mekanlardan Soho, çaldığı müzik ve ambiyansı ile bizim dikkatimizi çekenlerden olmuştu. Daha sakin ve nezih bir akşam için ise Piazza Meydanı'ndaki restoran ve barları rahatlıkla tercih edebilirsiniz...
'Bunların hiçbiri cazip değil, oturmaya mı geldik' derseniz de yine Batum Bulvarı'ndaki seyyar biracılardan kocaman plastik bardağa uygun fiyatlı fıçı biranızı doldurtup keyifle yudumlarken açık hava ve sahilin sefasını sürebilirsiniz! Bakınız Gündüz Hayatı bölümümüzde 3. resimde yeralan sarı tentenin altındaki fıçı bira satıcısı :)
Keyifle tamamladığımız 2. günün ardından indiğimiz taksi ile Sarp Sınır kapısındayız yaklaşık 24 saat sonra yine...
Duty free shop'tan doldurduğumuz poşetler ile elimizdeki son Larileri de harcayarak otoparkta bizi bekleyen emektara doğru adımlıyoruz...
Yolumuz var daha gidilecek bu bayram gününde...
Sınır kapısında kadınlar ve erkekler olarak ayrılmanın yanında gece yarısından sonra giriş yapmaya çalışan kalabalığın arasında batuma gecmek kötü bir başlangıç olsa da karadeniz havası herşeye bedel....
YanıtlaSilSınır kapısında kadınlar ve erkekler olarak ayrılmanın yanında gece yarısından sonra giriş yapmaya çalışan kalabalığın arasında batuma gecmek kötü bir başlangıç olsa da karadeniz havası herşeye bedel....
YanıtlaSil