27 Ekim 2014 Pazartesi

Keşif Noktamız MANASTIR - BITOLA



MAKEDONYA (MAKEDONYA CUMHURİYETİ – MAKEDONYA ESKİ YUGOSLAV CUMHURİYETİ)

Konumu: Balkanlar

Başkenti: Üsküp

Para Birimi: MKD - Denar (1 Makedon Denarı yaklaşık 0.046 Türk Lirasına denk gelmektedir) Güncel kur için http://www.xe.com/ ‘u ziyaret edebilirsiniz.

Dili: Makedonca



Keşif Noktamız MANASTIR - BITOLA

(30/06/2014-01/07/2014)



Bitola (Manastır), uzun yıllar Osmanlı idaresi altında kalmıştır ve Makedonya’nın en büyük ikinci şehridir.


Üsküp’te geçen keyifli 2 günün ardından kişibaşı 480-MKD karşılığında aldığımız otobüs biletlerimiz ile bindiğimiz şehirlerarası otobüs http://www.transkop.mk/ Bitola’ya doğru yol alıyor. Yaklaşık 2,5-3 saat süren otobüs yolculuğumuz hiç de korktuğumuz gibi değil; otobüsün konforu olsun, karayolları şartları olsun endişelerimizi ortadan kaldırıyor.
 

Otobüsümüz, ihtiyaç molasında bize evsahipliği yapan tesis ve de yolumuz....




Bitola şehirlerarası otobüs istasyonunda indik otobüsten, çantalarımız ellerde ancak kalacak yerimiz yok henüz. Şehrin oldukça küçük olduğunu bildiğimiz için hedefimiz yürürken beğendiğimiz hostel/otele çat kapı girip bir oda satın almak... Ama önce ertesi gün yol alacağımız bir sonraki keşif noktamız için ulaşım imkanlarını öğrenmek lazım. Yine şehirlerarası otobüsler girecek devreye, ertesi gün için otobüs saatlerini öğreniyoruz ve - bilet sıkıntısı olmadığı için biletlerimizi almadan -  istasyondan ayrılıyoruz.

Kahvaltıdan sonra birşey yemedik ve istasyon çıkışında gözümüze çarpan Börekçi’de (Burek :)) soluklanıp birşeyler atıştırıyoruz. Ufak dinlencenin ardından yerel halk, haritalarımız ve tabelalar yardımıyla yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüşün ardından ufacık şehrin tam ortasındasındayız.



Ve karşımızda ‘Manastır Askeri İdadisi ve Bitola Müzesi'. Mustafa Kemal Atatürk’ün 1896-1899 yıllarında eğitim gördüğü askeri okul binası kapılarını bir müze olarak açıyor artık ziyaretçilerine. Müze 3 bölümden oluşuyor: Kemal Atatürk’s Room (Mustafa Kemal Atatürk Anı Odası), Archaeological Musuem (Arkeoloji Müzesi), Townhouse Room 19-20c (19.-20. yy Odası). Müze giriş ücreti kişibaşı 100-MKD. Müze görevlileri müzeyi rahatça gezebilmemiz için elimizdeki çantalarımızı girişe bırakmamıza izin veriyor ve merdivenlerden yukarı çıkıyoruz artık...


 Müze Binası




Müze binasının iç avlusu



Müze binasının içi

Mustafa Kemal Atatürk Anı Odası






 Arkeoloji Müzesi 




19.-20. yy Odası


Müze çıkışında duygularımız yoğun, doğru kelimeleri bulmak ve tarif etmek de biraz zor...

Elimizde çantalarımız ile Müzeden çıkıyoruz ve Shirok Sokak yanımızdan uzamaya başlıyor...

Shirok Sokak 
Gençlerin ve turistlerin vakitlerinin çoğunu geçirdiği, akşam ve gece saatlerinde iyice hareketlenen, güzel hostel/otellerin yanısıra restoran, kafe ve barların sıralandığı ve sadece yayaya açık caddede binaların çoğu da mimari olarak oldukça dikkat çekici...

Shirok Sokak'ın başından başladık yürümeye, sabah erken saatlerden beri ayaktayız ve artık çantaları bir yerlere atmamız lazım. Gözümüz hostel ve otel tabelalarında, binaları baştan aşağı süzerek ilerliyoruz, zaman zaman ara sokaklara da kafamızı uzatmıyor değiliz :) Caddenin ortalarına geldik ve sağ tarafta bu oteli gördük, altında da aynı isimli restoran&barı. İki kişi oda+kahvaltı 20-Euro fiyat alıyoruz ve ben bir koşu yukarı çıkıp boş odaya bakıyorum kriterleri check etmek için :) ve odayı 1 gece için tutmaya karar veriyoruz, malum ertesi gün tekrar yollarda olacağız ve 1 gün-1 gece Bitola için oldukça yeterli...

Hotel El Greco
Otel www.booking.com 'da yok,  ama fiyatı oldukça uygun, odalar tertemiz & yenilenmiş ve tam da merkezde; gidilebilecek her yöne yürüme mesafesinde, otobüs istasyonuna da yaklaşık 15 dakika yürüme mesafesinde. 



Müzeden çıkınca sola doğru devam ederseniz Shirok Sokak, sağa doğru yani Shirok'un devamı gibi ilerlerseniz de yine oldukça geniş bir yaya yolu var; bu yolun sağ tarafı oldukça geniş ama bir o kadar eski spor tesislerinin (halı sahalar, yüzme havuzları, ve daha niceleri) bulunduğu alan, yolun sol tarafı ise bol ağaçlı şehir parkı. Bu yolda yürürken bir tarafınızdan bisiklet süren veya paten kayan bir genç geçerken diğer tarafınızdan da yürüyüş yapan Makedonlar ilerliyor. Renkli bir manzara; yerel halk ile bu gündelik karelerin içinde beraber yer almak turist olduğumuzu unutturuyor bize...

Bu yaya yolunun devamında ise yol çatallanıyor ve ikiye ayrılıyor; sağ tarafı takip ederseniz hayvanat bahçesine ulaşabilirsiniz, sol tarafta ise (müzeden yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüşün ardından) yolun sonunda Heraclea var.


Heraclea Lyncestis



Clock Tower - Saat Kulesi

Statue of Philip II of Macedonia- II. Philip Anıtı

Haydar Kadi Mosque (Jeni Mosque) - Yeni Camii

Isak Beg Mosque (Ishak Çelebi Mosque) - İshak Çelebi Camii ziyaretimiz esnasında restorasyon sürecinde...

Magnolia Square - Manolya Meydanı

Old Bazaar - Eski Pazar alanında bir çeşme


Öğleden sonra saat 2 civarında vardığımız şehir merkezinde güneş son saatini yaşıyor, gezilecek yerlerin tamamına yakınını gezdik, yorulduk ve çookkk acıktık :) Eski Pazar'ın sokaklarında gezinirken gözümüze 'Bitola' isimli bir restoranı kestirdik, yukarıda fotoğrafını koymuş olduğum çeşmenin tam karşısında (ancak restoranın önünde, camlarında ve de broşür/kartlarında hiçbir yerinde latin harfleri yok, tamamen kiril; restoranın ismini de sabahtan bu yana gördüğüm yazılardan tahmin yoluyla söylüyorum :) camında restoran anlamına gelen 'Pectopah' yazıyor). İçeri girip menüye bakmak istedik ve mekanın sahibi olduklarını düşündüğüm çift bize son derece yardımcı oldu. İstediğimiz yerel tatlar burada fazlasıyla var, sıra dışarıdaki masalardan birine oturup yerel biralarımızı yudumlarken köftelerin pişmesini beklemeye geldi!
İnce uzun köfteler menüde 'kebap (10) 250 gr' olarak geçiyor, diğer tabaktaki tek köfte ise ince uzun köftelerin daha kalın ve uzunu, ayrıca içinde de kaşar peyniri küpleri var, bu da menüde 'greec kebap 120 gr' olarak geçiyor. Kısacası bu topraklarda kebap = köfte :)

Yemeğimizin ardından güneşi batırıyoruz ve Shirok Sokak'tan müzeye doğru yürüyoruz. Gündüz gördüğümüz her yer akşam saatlerinde de oldukça renkli, keyifli ve çok daha hareketli... Sokak dansçıları, seyyar satıcılar, marketlerin önlerindeki dondurma dolapları. Hiç de yabancı gelmeyen, bizden manzaralar hepsi... Hızımızı alamadık, müzeyi de geçip Heraclea ve hayvanat bahçesine giden yaya yolundayız yine.

Bu yolun bir de dönüşü var, e tabi sabahın erken saatlerinde bir sonraki keşif noktamız için yola da çıkacağız; U çekiyoruz ve hedef otelimiz artık.

İyi geceler...

Bir sonraki keşif noktamız OHRİ - OHRID!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder