5 Kasım 2014 Çarşamba

Keşif Noktamız TİRAN - TIRANA



ARNAVUTLUK (ARNAVUTLUK CUMHURİYETİ)

Konumu: Güneydoğu Avrupa

Başkenti: Tiran

Para Birimi: ALL - Lek (1 Arnavut Leki yaklaşık 0.02 Türk Lirasına denk gelmektedir) Güncel kur için http://www.xe.com/ ‘u ziyaret edebilirsiniz.

Dili: Arnavutça



Keşif Noktamız TİRAN - TIRANA

(02/07/2014-03/07/2014)



Ohri’de geçirdiğimiz tarih ve  doğa ile içiçe bir günün ardından dinlenmiş bünyelerimizle :) sabah saat 9’a gelmeden aparttan ayrılıyoruz; saat 09:30’da Tiran’a otobüs var ve günümüzün geri kalanını verimli şekilde değerlendirebilmek için bu otobüsü kaçırmak istemiyoruz. Kişi başı 660-MKD’ye aldığımız otobüs biletlerimiz ile tekrar yollardayız. http://www.durmotours.com/international.html

Bugün ülke değiştireceğimiz için sınır kapılarındaki pasaport kontrolleri işlemleri nedeniyle yolculuğumuz 30-40 dakika kadar uzayacak. Otobüse binen sınır polisi tarafından tek tek toplanan pasaportlar gerekli kontrollerin ardından otobüs şoförüne veriliyor ve şöfor veya muavin tarafından geri dağıtılıyor. Bu kontrol süresinde ihtiyaçlarımızı giderip temiz hava alma fırsatımız oluyor bizim de...



Arnavutluk’un en büyük şehri Tiran aynı zamanda ülkenin endüstri ve finans merkezi ancak dikkatimizi çeken en büyük eksiklik düzenli (bilet gişeleri, peronlar, vb bölümler yok; sadece boş bir alan üzerinde dolmayı bekleyen köy, kasaba, şehirlerarası minibüsler ile ana caddeden geçen ve binmek istiyorsan el işareti yaparak durduğun şehirlerarası otobüsler var!) bir otobüs istasyonunun olmaması! Ülkede yine düzenli bir tren yolu yolcu taşımacılığının olmaması da bizi şaşırtan başka bir konuydu. Ancak bu gerçekleri akşam saatlerinde öğrendik, ilerleyen kısımlarda sırası gelince detaylı olarak aktaracağım :) Ohri’den bindiğimiz otobüs bizi şehrin tam ortasındaki ana cadde (Bulevardi Zogu i Pare) üzerinde bıraktı (bunun nedeninin yukarıda bahsettiğim sebepten olduğunu henüz bilmiyorduk tabi...). Kafamızı kaldırıp bakıyoruz, Milli Tarih Müzesi’nin önündeyiz. Bu durumdan oldukça memnunuz, merkeze ulaşma gibi bir zahmete girmemize gerek kalmıyor; şahrin tam ortasındayız!

Ama yine önceliğimiz çantalarımızdan arınmak ve geceyi geçireceğimiz noktayı tespit etmek. Bildiğimiz bir yer-yön durumu yok, spontan bir arayışa giriyoruz. Yolun karşısına geçip Tiran Internatonal Hotel’in önünden geçerek otel ile Opera binasının arasındaki tali :) caddeye (Rruga e Dibres – Dibres Caddesi) giriyoruz. Gözler yine hostel ve otel tabelalarına yoğunlaşmış durumda, gözümüz henüz çevredeki güzellikleri göremiyor :) Sola taraftan ilerlerken Barrikadave Caddesi’ne dönüyoruz, birkaç fiyat sorma ve oda görme aşamalarından sonra kararımızı veriyoruz Hotel Briker. Buotel de kriterlerimizi tek tek karşılıyor. Otelin resimlerini  http://www.booking.com/hotel/al/briker.tr.html ‘den görebilirsiniz.

Uzun ve biraz yorucu bir otobüs yolculuğunun ardından yorgun ve açız ama dinlemeye vakit harcamıyoruz, niyetimiz yemek yerken geçen sürede biraz dinlenebilmek ve günün devamındaki programımızın anahatlarını çıkarmak.

Tekrar Dibres Caddesi’ne çıkıyoruz ve zaman kaybetmemek adına gördüğümüz ilk fast food restoranına oturarak birşeyler yiyoruz. 

Şehir, bu gezimizde bugüne kadar gördüğümüz tüm keşif noktalarımız gibi küçük ve tüm noktaları yaya olarak gezerek görebileceğiz. Otelde şehir haritası yoktu, bu nedenle bir elimizde telefonlarımız (hatırlatayım; tüm Balkan gezisi boyunca olduğu gibi Tiran’da da Galileo isimli uygulamanın offline haritasını kullanıyoruz) diğer elimizde fotoğraf makinalarımız ‘Merhaba Tiran’!!!

Et’hem Bey Mosque & Clock Tower – Ethem Bey Camii ve Saat Kulesi



Tabakus Bridge – Tarihi Taş Köprü



Skanderbeg Square & Skanderbeg Statue – İskender Bey Meydanı ve İskender Bey Heykeli





Sheshi Mustafa Kemal Atatürk - Mustafa Kemal Atatürk Meydanı
Bu meydanın çevresinde, oturup etrafı seyrederken keyifli zaman geçirip bir yandan da dinlenebileceğiniz güzel kafeler var...Bu meydanda oturduğumuz kafede bir fincan kahve için 80-ALL, 50lik bir bira için ise 150-ALL ödüyoruz; mekandaki wi-fi'dan da ücretsiz faydalanabiliyoruz.



National Historic Musuem – Milli Tarih Müzesi





Tiran Mozaiği’ne de gidiyoruz ancak akşamüstü saatlerinde biz vardığımızda kapanmış, kapılar duvar... 

Mozaiğe doğru giderken birkaç restoran gözümüze çarpmıştı, e hava kararıyor ve acıktık da :) 

Rruga e Kavajes'te (Kavajes Caddesi'nde) bulunan 'Zgara Korçare - Beer Garden' isimli restoran Arnavut mutfağına dair herşeyi bulabileceğiniz bir mekan. Garsonların bazıları İngilizce biliyor ve menüde merak ettiğiniz tüm yemek ve içecekler hakkında detaylı bilgi vermeye çalışıyorlar (çalışıyorlar diyorum çünkü yardımseverler ama arada yabancı dil olunca zaman zaman açık noktalar kalabiliyor :)) Lüks bir mekan beklemek yanlış olur ancak amacınız yerel tatları yerel biralar (mekanın adından da anlaşılacağı üzere) eşliğinde tatmak ise kesinlikle doğru adres burası! Mekandaki masalar kalabalığa bağlı olarak kaldırıma da taşmıştı; buradaki masalardan birinde yerimizi alıp kendimizi tamamıyla bu kültürün içine bırakmamız çok kısa bir süre aldı... Mekanın kendi internet sitesini bulamadım ancak adres ve yorumlar için inceleyebileceğiniz sayfalar http://whatwhere.me/tirana/beer_garden/zgara_kor%C3%A7are_145634235509711 ve http://whatwhere.me/tirana/beer_garden/zgara_kor%C3%A7are_145634235509711 .

Ertesi günü yine yollarda olacağımız için çantama birkaç atıştırmaklık atmak üzere yol üzerinde bir markete uğruyoruz. Burada 1 paket ETİ markalı :) kremalı bisküviye 30-ALL, 1 adet top keke 22-ALL, 1 paket tuzlu krakere 55-ALL ve 1.5 lt'lik suya 42-ALL ödüyoruz.

Keyif ve lezzetle geçen bu durağımızın ardından sıra bir sonraki keşif noktamıza nasıl ulaşacağımızı bulmaya geldi. Bu aşamaları hiç sevmiyorum işin açıkçası, genelde hayatımda olabildiğince planlı biriyimdir; 12 saat sonrasını görememek de bu nedenle bir endişe yaratıyor bende ister istemez. 

Şehirlerarası otobüs istasyonunun tren istasyonunun arkasında olduğunu öğrenmiştim gezi öncesi yaptığım araştırma ve okumalarda. Galileo offline haritamızda da tren istasyonunu işaretlemiştim, yaya olarak yol alıyoruz istasyona doğru. Tren istasyonu, Bulevardi Zogu i Pare'nin sonuna kadar yürüdüğünüzde karşınıza çıkıyor. İstasyonun kapıları ve kepenkleri kapalı, gişelerin camlarında iki karış toz var; ilk önce yanlış yerde olduğumuzu düşünüyoruz çünkü görünürlerde olması gereken otobüs istasyonu da yok! Bir iki seyyar satıcı ve taksici var etrafta, onlara soruyoruz otobüz istasyonunu. Zar zor anlaşarak 'Burada istasyon yok, tren yok, otobüs için şu tarafa doğru gidin' tavsiyeleri ile Ferit Xhajko Caddesi'nde ilerliyoruz fakat 15-20 dakikalık uzun bir yol almamıza rağmen ne aradığımız istasyonu bulabiliyoruz ne de bize yardımcı olabilecek birilerini. Yoğun günün ardından yorgunuz ve merkezden & otelden daha fazla uzaklaşıp dönüş yolunu daha da yorucu hale getirmek istemiyoruz. Dönüş yolunda gözleirmiz sürekli tabelalarda; o anda açık tur ya da acenta bulabilirsek girip ulaşıma dair bilgi alacağız, ya da keşif noktamıza giden bir otobüs vb var mı soracağız ya da kapalı da olsa ufak bir yazı vb görsek ertesi sabah uğrayıp bilgi almayı planlıyoruz.

Ertesi günün belirsizliği ancak bitirdiğimiz günün yorgunluğu ile yattığımız yeri beğeniyoruz fazlasıyla...

Otelde yaptığımız kahvaltının ardından erken saatlerde çantalarımız ile yine yollardayız. Gece otele dönüş yolunda, Tiran International Hotel'in arkasında birkaç tane tur acentası çarpmıştı gözümüze, hedefimiz onlardan bilgi alıp doğru yolda iz sürmek :) Aldığımız bilgiler bizi yine aynı yöne sürüklüyor. Kendimizi yine Bulevardi Zogu i Pare'nin sonuna gelince sola doğru dönmüş ve Ferit Xhajko Caddesi'nde yürürken buluyoruz. Sabah saatleri ve kaldırımlar kalabalık, karşımıza çıkan büfelere ve taksi şoförlerine soruyoruz otobüs istasyonunu; sonunda biri istasyonun uzak olduğunu ve çantalar ile yürümemizin bizi yoracağını söylüyor, gösterdiği duraktan belediye otobüsüne bineceğiz ama hangisine? Durağa gelen ilk otobüsün şoförüne derdimizi anlatıyoruz, 'atlayın' diyor, 'ben oraya yakın sizi bırakacağım'. Bizden mutlusu var mı? Yok! :) Süper adam bu otobüs şoförü, ücret de almıyor bizden  :) Dritan Hoxha Caddesi'nde bırakıyor ve biz inerken de yol kenarındaki adamlara (görevli olduklarını inip konuşunca anlıyoruz) Arnavutça birşeyler söylüyor. Sonradan anlıyoruz kendisi bilgi aktarımında bulunmuş onlara, artık onlara emanetiz :) Ve işte karşımızda minibüsler ve otobüsler ile dolu bir alan... Görevli adam, gideceğimiz yeri tekrar teyit ediyor ve otobüsün yeni geçtiğini, bir sonraki otobüsün 1 saat sonra (saat 10'da) yoldan geçeceğini, park alanına girmeyeceğini ve kendisinin takip ederek bizi yoldan bindireceğini söylüyor. Bir önceki günden süregelen belirsizliklerin çözülmesi bana da rahat nefes aldırıyor tabii :) 2-3 tane masa var yolun kenarında beklerken oturabileceğimiz, ve bu sıcağın altında şemsiyesiz de olmaz, şemsiyeli masalardan birine oturuyoruz. 

Otobüs istasyonunun tam yeri, alttaki haritada sol tarafta mavi nokta ile işaretli. Benim araştırdığım, bulduğum ve artık çalışmayan tren&otobüs istasyonu ise kırmızı nokta ile işaretli. Kolaylık sağlaması için bilginiz dahilinde olsun derim...

Bineceğimiz otobüs beklenen saatinden biraz erken geliyor, görevli otobüsü son anda farkederek çaldığı ıslık ile durduruyor yolda ve çantalar elimizde koşarak biniyoruz Shkodra otobüsüne. Bir sonraki keşif noktamız için Arnavutluk'un sınır ilçesi olan Shkodra'ya gitmeliyiz, oradan taksi veya yine otobüs ile sınırı geçerek bir sonraki keşif noktamıza ulaşacağız. 

Otobüs oldukça eski ve pis, ama başkaca alternatifimiz yok. Muavine kişi başı 345-ALL ödeyerek Karadağ sınırında bulunan Shkodra'ya doğru yol alıyoruz, otobüste çalan 80'ler ve 90'lar karışık müzik kasedi eşliğinde :)

Bir sonraki keşif noktamız ULCİNJ - ULCINJ!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder